• ANKARA
    • Kocatepe Camii - Anıtkabir - Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
    • ÜSKÜP
    • Taşköprü (Fatih Sultan Mehmet Köprüsü)
    • İSTANBUL
    • Topkapı Sarayı - Ayasofya Camii - Sultanahmet Camii - Yeni Cami - Süleymaniye Camii
    • SELANİK
    • Beyaz Kule
    • BUHARA
    • Mir-i Arab Medresesi
    • BURSA
    • Ulu Camii
    • KERKÜK
    • Aziziye Kışlası
    • DİYARBAKIR
    • On Gözlü Köprü
    • İSFAHAN
    • Mescid-i Cum'a
    • MUSUL
    • Dicle Nehri
    • KONYA
    • Tropikal Kelebek Bahçesi
    • BAKÜ
    • Alev Kuleleri
    • KUDÜS
    • Mescid El-Aksa - Kubbetü's Sahra
    • BOSNA HERSEK
    • Mostar

MUSTAFA BÜLENT ECEVİT




   Mustafa Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Babası Prof. Dr. Fahri Ecevit ve annesi ressam olan Fatma Nazlı'dır.

   Ecevit 1944 senesinde Robert Koleji'nden mezun olmuştur. Mezuniyetin ardından Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nde çevirmen olarak göreve başlamış ve 1946 yılında Rahşan (Aral) Ecevit ile evlenmiştir.

   1955 senesinde ise Ecevit Amerika Birleşik Devletleri'nin Kuzey Karolinya eyaletinin Winston-Salem şehrinde, The Journal and Sentinel'de konuk gazeteci olarak çalışmıştır. 1958'de ise Rockefeller Vakfı Bursu ile Harvard Üniversitesi'nde sekiz ay sosyal psikoloji ve Orta Doğu tarihi üzerine incelemeler yapmıştır. Bülent Ecevit, Forum Dergisi, Milliyet Gazetesi, Özgür İnsan, Arayış gibi dergilerde çeşitli kademelerde çalışmıştır.


Siyasete Girişi ve İlk Başbakanlığı

   Türkiye'ye döndükten sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne kaydoldu ve gençlik kollarında çalıştı. 27 Ekim 1957 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Ankara milletvekili seçildi. 1959’da Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi’ne girdi. 27 Mayıs 1960 askerî müdahalesinden sonraki seçimlerde tekrar milletvekili oldu. 1961’de İsmet İnönü hükümetinde Çalışma bakanlığına getirildi. 1965 seçimlerinden sonra Zonguldak’tan milletvekili seçildi. Cumhuriyet Halk Partisi içinde “ortanın solu” politikalarının öncülüğünü yaptı ve Ortanın Solu adlı kitabını bu sırada yazdı. Parti içi mücadele neticesinde 18 Ekim 1966’da Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreterliğine getirildi. Ardından İsmet İnönü ile anlaşmazlığa düştü. İnönü’nün 8 Mayıs 1972’de genel başkanlıktan istifa etmesi üzerine 14 Mayıs’ta genel başkan seçildi. 14 Ekim 1973 seçimlerinde Ecevit’in partisi en fazla oyu aldıysa da çoğunluğu sağlayamadı. 26 Ocak 1974’te Millî Selâmet Partisi ile yaptığı koalisyonda ilk defa başbakan oldu. Aynı yıl Kıbrıs harekâtına karar verildi ve Kıbrıs’a askerî müdahale yapıldı.


*Başbakan Ecevit meclis kürsüsünde

   1961 yılında bir kez daha milletvekili olarak meclise giren Ecevit 1961 ve 1965 yılları arasında İsmet İnönü başkanlığında kurulan koalisyon hükümetlerinin üçünde de çalışma bakanı olarak görev almıştır.

Kıbrıs Barış Harekâtı

   Bülent Ecevit, Milli Selamet Partisi ile kurduğu koalisyon hükümetinde 8 ay kadar başbakanlık görevini icra etmiş ve bu zaman aralığında Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleşmiştir.

   20 Temmuz 1974′te dönemin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ile birlikte Kıbrıs Barış Harekâtı'nı gerçekleştirerek Türk ordusunun adaya çıkmasını sağladı. Harekâttan sonra adanın tamamının ele geçirilmesi konusunda Erbakan ile fikir ayrılığına düştü ve koalisyon hükûmeti dağıldı. Ecevit, 1977 senesinde Cumhuriyet Halk Partisi azınlık hükümetinde yeniden başbakan oldu.


*Rauf Denktaş ve Bülent Ecevit

   12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra gözaltına alınan Bülent Ecevit'in 1982′de siyasetle uğraşması 10 yıl yasaklanmıştır. 1987'de yapılan halk oylaması ile siyaset yasağı kaldırılınca Demokratik Sol Parti genel başkanlığına getirilmiştir.

Suikast Girişimleri

   Ecevit, 70'li yıllarda Milliyetçi Cephe hükûmetlerinin kurulmasından itibaren yoğunlaşan çeşitli saldırılara uğradı. Bunlardan en önemlileri 23 Temmuz 1976'da New York'ta ve 29 Mayıs 1977'de o yıllarda sivil uçuşların yapıldığı Çiğli Havaalanı'nda gerçekleşti. 1976'da Kıbrıs Harekâtı sonrasında ABD'ye yapılan bir gezi sırasındaki saldırı önlendi. Çiğli Havaalanı'ndaki girişimde dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın kardeşi Mehmet İsvan yaralandı. Suikastte kullanılan silahın Özel Harp Dairesi'nde bulunduğu iddiaları sonraki yıllarda çeşitli tanıklıklarla tartışıldı.

   Seçim gezileri sırasında çeşitli illerde yapılan ziyaretlerde sayısı 10'a varan suikast girişimi oldu. Bu saldırıların bir kısmı kendisine ihbar edilmiş, ancak Ecevit programlarını değiştirmemiştir. Olaylar sırasında polisin müdahale etmediği iddiaları dönemin yayın organlarına da yansımıştır. Orhan Koloğlu korumayı partililerin yaptığını anlatır: "Anadolu'daki seçim gezileri sırasında bu tip olaylarla sık sık karşılaşılırdı ve yanındaki partililer vücutlarını siper ederek kendisini korumaya çalışırlardı. Ecevit hiçbir zaman korku göstermemiş, ihbarlara önem vermemiş ve daima halkın önünde konuşmasını yapmıştır. Büyük bir olasılıkla bu ihbarlardan bazıları onu korkutmak amacı güdüyordu."  Ecevit, bu suikast ve saldırı girişimlerinin aldığı siyasi risklerin bedeli olduğunu ifade etmiştir. 



Son Başbakanlığı ve Vefatı

   1991 yılına gelindiğinde Zonguldak milletvekili olarak meclise girmiş ve 1997 yılı seçimlerinde ANAP ile kısa süreli bir koalisyon hükümeti kurmuştur. 1999'daki seçimlerin ardından 28 Mayıs 1999'da MHP ve ANAP ile koalisyon hükümeti kuran Ecevit, dördünce ve son kez başbakanlık koltuğuna oturmuştur. 2002 Mayısında hastalandı. Hastahanede durumu kötüleşince evine getirildi. Sağlığı daha da kötüye gittiğinden hükümete yönelik eleştiriler arttı, parti içi muhalefet çoğaldı. Bazı bakan ve milletvekilleri istifa etti. Koalisyon hükümeti mecliste sayısal üstünlüğünü kaybetti. 3 Kasım 2002 tarihli erken genel seçimlerde Demokratik Sol Parti barajı aşamayınca meclis dışında kaldı. 25 Temmuz 2004 tarihli Demokratik Sol Parti kongresiyle Ecevit’in genel başkanlığı ve aktif siyaseti sona erdi.

   2006 yılının Mayıs ayında tekrar rahatsızlanarak beyin kanaması geçirdi. Uzun süre yoğun bakımda kaldıktan sonra 5 Kasım 2006’da Ankara’da hayata gözlerini yumdu. Ecevit'in kabri Ankara'da Devlet Mezarlığı’ndadır.

Medine'deki Arazinin Bağışı

   Merhum Bülent Ecevit, Medine'de bulunan ve büyük dedesi Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa'ya ait olan ve Medine'deki kutsal topraklar üzerinde yer alan 110 dönümlük arazideki hakkını Türk hacıları için kullanılması koşuluyla ölmeden önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağışlamıştır.

RUHUNA FATİHA ...!


*Bülent Ecevit'in Kabri, Devlet Mezarlığı, Ankara

  

FACEBOOK
PORTRELER
TWITTER