• ANKARA
    • Kocatepe Camii - Anıtkabir - Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
    • ÜSKÜP
    • Taşköprü (Fatih Sultan Mehmet Köprüsü)
    • İSTANBUL
    • Topkapı Sarayı - Ayasofya Camii - Sultanahmet Camii - Yeni Cami - Süleymaniye Camii
    • SELANİK
    • Beyaz Kule
    • BUHARA
    • Mir-i Arab Medresesi
    • BURSA
    • Ulu Camii
    • KERKÜK
    • Aziziye Kışlası
    • DİYARBAKIR
    • On Gözlü Köprü
    • İSFAHAN
    • Mescid-i Cum'a
    • MUSUL
    • Dicle Nehri
    • KONYA
    • Tropikal Kelebek Bahçesi
    • BAKÜ
    • Alev Kuleleri
    • KUDÜS
    • Mescid El-Aksa - Kubbetü's Sahra
    • BOSNA HERSEK
    • Mostar

Nizamülmülk


Son Güncelleme: 11.10.2021

   Ebu Ali Kıvamuddin Hasan bin Ali bin İshak et-Tûsî, Farsça: نظام الملك (Bilinen adıyla Nizâmülmülk) (10 Nisan 1018, Tus/İran - 14 Ekim 1092 Nihavend/İran)

   Büyük Selçuklu Devleti'nin bir veziri olup siyasetname ismini verdiği öğütleri yazmıştır.Varlıklı olan babası sayesinde iki kardeşi ile birlikte, devrin en iyi şartları içinde yetiştirildi. Daha 11-12 yaşlarında Kur’an-ı Kerim‘i ezberlemiştir. Devlet işleri ve siyaset ilgisini çektikten sonra Horasan bölgesini dolaşmış ve burada bazı devlet adamlarının himayesine girmiştir.

   Tus şehrinde, şehrin Gazne Devleti idaresinde bulunduğu bir eliler için yapmaya başlamış 1059 yılında Horasan Valisi olarak görevde bulunmuştur. 1063 yılında ise Selçuklular devletinde Alp Arslan‘ın Belh valisinin yanında çalışmaya devam etmiştir. 1064 yılında Büyük Selçuklu devletinde vezir olarak atanan Nizamülmük, hem Alp Arslan hem de Melikşah döneminde görevlerde bulunmuştur.

   Memleketin nizamlarının kurucusu anlamında olan “Nizamülmülk” ismi Abbası halifesi Kâim bi Emrillah tarafından verildi.

   Nizâmülmülk, vezir olduğu 1064‘ten, şehit edildiği 1092 senesine kadar aralıksız yirmi dokuz sene Büyük Selçuklu Devletine, tam bir dirâyet ve adâletle hizmet etmiştir. Vazifeli olduğu için katılamadığı Malazgirt Meydan Muhârebesi hâriç, bütün seferlerde bulunmuştur.


*Malazgirt Savaşı'nda Büyük Selçuklu Askerleri

   Sultan Alp Arslan‘ın ölümüyle veliaht Melikşah‘ın tahta geçmesini sağlayıp, nizam ve âsâyişin korunmasında başarılı olmuştur. Sultan Melikşah’a muhâlefet eden veya başkaldıran Selçuklu prenslerinin itâat altına alınmasında büyük hizmetleri geçmiştir. Sultan Melikşah, devletin idâresinde ona çok büyük ve geniş yetkiler vermiştir. Nizâmülmülk‘ün akıllı, tedbirli ve adâletli idâresi sâyesinde de, Melikşah‘ın saltanatı, aynı zamanda Büyük Selçuklu Devletinin de en parlak ve en şanlı devri olmuştur.

   Selçuklu sultanı Alp Arslan‘ın oğlu Melikşah, bütün devlet işlerini Nizamülmülk‘e havale edip ona Atabek ünvanını vermişti.
   Nizâmülmülk’ün Selçuklu Devletindeki bütün düzenleme ve değişiklikleri ciddî bir şekilde tetkik eden, devlet idâresinde kendi görüşlerini, icrâatını ve bunların gerekçelerini gelecek nesillere intikal ettirmek maksadıyla Fârisi olarak yazdığı Siyâsetnâme isimli eseri, bugün siyâset ilmiyle uğraşanların el kitapları arasında sayılmaktadır.

   Siyâsetnâme’de Türk-İslâm devletlerinin idârî, mâlî, siyâsî, askerî, sosyal ve kültürel yönlerini incelemektedir. Tam doğru metin ve ilâvesiz nüshası, İstanbul‘da Süleymâniye Kütüphânesi, Molla Çelebi kısmında 114 numarada mevcuttur. Siyâsetnâme, birçok dillere tercüme edilerek, yayınlanmıştır.

   Nizamülmülk, 14 Ekim 1092 tarihinde Nihavend, İran’da 74 yaşında iken bir Haşhaşi tarafından zehirli bir hançer ile vurulmuş ve vefat etmiştir.


*Sultan Melikşah

   Nizamülmülk’ün yaptırdığı Bağdat Medresesi ve diğer medreseler (ki bunlar o zamanın en büyük üniversiteleriydi) dünyanın ilk üniversiteleri sayılmaktadır. Gazali‘nin müderris olduğu Nişâbur Medresesi, Herat Medresesi, İsfehan Medresesi, Merv Medresesi, Taberistan Medresesi, Rey Medresesi, Fusenc Medresesi, Haleb Medresesi ve Musul Medresesi. Bu medreselerde umumiyetle, Arapça, Edebiyat, Kelâm, Tarih, Hendese, Polemik, Mantık, Astronomi, Riyazât, Fıkıh, Hadis, Usul ve Tefsir gibi ilimler okutuluyordu.

Kitapları :

Siyâsetnâme

Nizam-ül Mülk bu eseri Sultan Melikşah'ın devlet yönetimi hakkında fikir edinmek istemesi amacıyla kaleme almış ve neden yazdığını kitabında şöyle aktarmıştır:

   "Bizim kitabımızın maksadı masal anlatmak değildir.Gayemiz müreffeh çağlar çatıp işlerin istikrarlı olmasının alameti iyi bir hükümdarın zuhur edip bozguncuları tepelemesi, görüşlerinin ayniyle sabit olması, işi ehline vermeleri, iki meşguliyeti aynı kişiye, bir işi iki ayrı şahsa tevdi etmemeleri, sapkın mezheplilerle mücadele edip temiz mezheplileri terfi etmeleri, zalimlere karşı sert olmaları, yolları güvenli hale getirmeleri, askerlerinin ve riayetinin kendisinden korkmaları, sipah-salarlığı yeni yetme toy delikanlılara değil tecrübeli ihtiyarlara emanet etmeleri, kişiyi altın sahibi değil hüner sahibi olduğu için tutmaları, dünya menfaati için dinlerini satmamaları, her şeyi usulünce icra etmeleri, din ve dünya işlerinin uyumlu yürümesi için herkesi liyakatlerince istihdam etmeleri, herkese yeterliliği ölçüsünce iş buyurmalarına yol göstermektir."

   Nizamülmülk, Merv bölgesinin yönetimine kendi oğlu olan Osman’ı tayin etmiş, fakat bunu kabul etmeyen sultan bölgeye kendi adamı olan Kodan’ı şıhne olarak tayin etmiştir. Babasına güvenen Osman, sultanın adamı olan Kodan’ı hapse attırınca Melikşah, Nizam-ül Mülk’ün haddini aştığını düşünmüş ve ona mektup yazmıştır.

İkili arasındaki mektuplaşma şu şekilde gerçekleşmiştir;

Melikşah:
    “Eğer saltanatta ve mülkünde ortağım isen bunun da bir hükmü ve kuralı vardır. Fakat benim emrimde isen o taktirde bunların şartlarına uymalısın, oğullarından her biri büyük bir ülkeyi istila etti ve büyük bir eyalete vali oldular. Bununhale ettiler. Önünde vezirlik alameti divitinin kaldırılmasını ve başından sarığının alınmasını ister misin?”

Nizamülmülk:   
   Eğer o (Sultan) benim saltanatta ve mülkünde ortağım olduğunu bilmiyor idiyse bilsin. Bugün bulunduğu makama benim fikir ve önlemlerimle geldi. Babasının öldüğü gün işleri asıl idare ettiğimi ve ona isyan edenleri nasıl cezalandırdığımı hatırlamaz mıdır? O zaman bana sımsıkı sarılır ve muhalefet etmezdi. Ne zaman işleri yoluna koydum, düzeni sağladım, herkesi ona itaat ettirdim, yakın ve uzak şehirleri fethettim. İşte o zaman işlemediğim günahları bana yükledi, hakkımda ki ihbarları işitir oldu, benim adıma ona söyleyiniz ki; başındaki o tacın varlığı bu divite bağlıdır, bu ikisinin iş birliği ve ittifakı istenilen her şeyin bağı ve her türlü ganimetin sebebidir. Bu divitin kapağını kapatırsam onun tacı da yok olur. Eğer bir değişiklik ve tedbire karar verdiyse önce gerekli önlemleri alsın, kapıyı çalmadan önce başına gelecekleri düşünsün ve dikkatli olsun.


*Topkapı Sarayı’nda bulunan Nizamülmülk’ün katlini tasvir eden 360B numaralı minyatür


Nizamülmülk Suikasti

   Memleketin nizamlarının kurucusu anlamında olan Nizamülmülk ismi Abbası halifesi Kâim bi Emrillah tarafından verildi. Dönemin Nakşibendi şeyhi Ebu Ali Farmedi ye çok hürmet ederdi. Ancak 1092 yılında bir haşhaşi tarafından şehid edilmiştir. Ölümü Katlin Genel Özeti yunus bin ali Alamut kalesine iltica ile şer ve zararı her tarafa sirâyet edecek bir hâle geldiği vakitte Nizamül-Mülk kalenin etrafını askerle kuşatarak yolları kesti. Bunun üzerine kaleden iki adam çıktı;fakat bunların atlarının nallarının izleri ters idi;kale etrafına gitmiş olduklarını gösteriyordu. Kaleyi kuşatan askerler bunların hariçten kaleye girmiş olduklarını zan ettiler.

   NizamülMülk de bu sırada hamamdan çıkmış, bir mahfede oturuyor, yemek yiyordu; bu iki adamdan biri görmüş olduğu bir haksızlıktan dolayı tazallüm ve şikâyet etmek için müracaat eden bir insana sıfatile sofrasına yakınlaşarak yanında bulunan bıçağı ile Nizamü l-Mülk vurdu. Bundan sonra kaçarken ayağı çadırın ipine takılarak yere düşmesi üzerine etraftan NizamülMülk'ün adamları yetiştiler,kendisini öldürdüler. NizamülMülk'ün vezirliği 27 yıl idi.

   Batınîler tarafından katli 10 Ekim 1092 de Cumartesi gününde oldu. Katli hakkında şunları rivayet ederler : Melikşah'ın hazinedarı Tac ül-Mülk Ebu l-Ganâim onun devrinde ve oğullarının vezareti zamanında işlerinin nazırı idi.Bu zamanlarda Nizam ül-Mülk ün Sultanın nazarından düşürdü,kendisinden nefret etmeğe başladı.Askerler tarafından pek ziyade sevildiğinden sultan kendisini azletmekten korktu.Çünkü Nizam ül-Mülk pek ziyade nüfuz sahibi idi;kölelerin sayısı 20.000 baliğ idi.Başka bir çare bulamadıkları için bir deylemî yi ve ihsan talebinde bulunan bir insan kıyafetine sokarak üzerine hücum ettirdiler.

   Bu adam bir bıçak darbesiyle mumaileyhi öldürdü. Abdurrahman İbnü Cevzi ye göre katlin haberi: Nizamülmülk,yolda,10 Ramazan 14 Ekim 1092 de öldürüldü.Onun ölüm haberini getiren kimse ancak 18 Ramazan 22 Ekim 1092 da Bağdat ulaştı. Diğer Durumlar ve Detaylar Tac ül-Mülk ün Vezir Nizam ül-Mülk hakkındaki iftiralardan biri de şu idi: Tac ül-Mülk Sultana Nizam ül-Mülk her yıl fakihlere,sûfîlere,kârîlere 300.000 dinar para veriyor, eğer bu para ile bir ordu teçhiz edilirse onunla Kostantiniyye surlarını bile fethetmek mümkündür, dedi.   Nizamülmülk’ün mezarı, bugün İran‘ın İsfahan kentinin kenar mahallerinden birinde, Sultan Melikşah ile birlikte ve Selçuklu ailesinden pek çok isimle birlikte mütevazı bir türbede bulunmakta ve Hoca Nizamülmülk olarak bilinmektedir.


*Nizâmülmülk türbesi İsfahan / İRAN

AAA
FACEBOOK
PORTRELER
TWITTER