Son günlerde Suriye'nin Kuzeyinde yaşanan olayları ABD Dışişlerinin deyimiyle ‘’endişe ile’’ izliyoruz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaşanan bu olaylara izleyici kalması devletin pek de hayrına olacak bir durum değil.
   Şu çok açıkça görülüyor ki, PYD elinde tuttuğu bölgeleri birleştirerek Suriye’nin kuzeyinde bir koridor bölgesi oluşturmayı hedefliyor.Bu suretle Akdeniz’e ulaşacak olan PYD güçleri tampon devletin de temellerini atmış olacak. İleride Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan Kürt Devleti’ne bu koridor bölgesinin de katkısı sağlanacak. Türkiye’nin güney bölgesinde oluşturulması hedeflenen koridor bölgesinin ilk şartı Tel Abyad’ı kontrol altına almak. Cezire ve Kobani arasında bulunan Tel Abyad, PYD tarafından kontrol altına alındığında bu üç Kürt kantonu arasında da bağlantı sağlanmış olacak. Kobani’nin sözde dışişleri sorumlusu yaptığı açıklamada da bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Sözde dışişleri sorumlusu YPG’nin Cezire ile Kobani arasındaki engeli kaldırmak için Tel Abyad’ın alınması gerektiğini söylüyor. İşte Tel Abyad’ın ABD güçleri tarafından bombalanmak suretiyle bölge halkını göçe zorlaması çalışmaları bu yüzden. Sadece bu durum bile ‘’ABD-DEAŞ-YPG’’ üçlüsünün işbirliğinin bir örneği.

   PYD tüm bunları Kürt Devletini kurmak için yapıyor dersek, PYD’ye destek veren ülkelerin bu işten çıkarları ne olacak diye düşünmeden olmuyor. Koalisyon güçlerinin Tel Abyad’ı vurması ve bölge halkının şehri boşaltması, DEAŞ’ın da direniş göstermeden bölgeden uzaklaşması danışıklı döğüşü işaret ediyor. Koalisyon güçleri ve ABD bu destekle tek bir şeyi amaçlıyor olabilir. Kuzey Irak’ta Barzani’nin ürettiği petrole alternatif güzergah oluşturmak. Barzani’nin petrolü Türkiye üzerinden geçirmek için Ankara ile anlaşması hangi çevreleri rahatsız etmişti hatırlayalım. Kuzey Irak ile Ankara’nın boru hattı anlaşmasını imzalama aşamasına geldiği günlerde dönemin Irak Başbakanı Maliki’nin sözcüsü Musavi flaş bir açıklama yaparak ‘’Biz Kürdistan ile boru hattı anlaşması imzalanmasına karşı olduğumuzu Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi’ne bildirdik.Böyle bir anlaşma olursa Bağdat - Ankara ilişkileri ciddi hasar görür’’ diyordu. Aynı günün ertesinde ABD’den de Barzani’ye uyarı niteliğinde bir açıklama geliyordu.Açıklamayı ABD Dışişleri Sözcüsü Jean Psaki günlük basın brifinginde dillendiriyor ve ‘’Pozisyonumuz değişmedi.Irak’ın herhangi bir kesiminden petrol ihracatını desteklemiyoruz’’ diyordu. Bu hatırlatmaların ardından bugün yaşanan olayları iyi analiz ederek kim kimi ne için destekliyor bunun muhasebesini doğru yapmak gerekir.

    Yeniden Suriye’nin Kuzeyi’nde oluşturulmaya çalışılan hata dönelim. Bu hat Haseke’nin büyük bölümünü kapsayan, çokça dillendirilen Kamışlı, Tel Abyad, Kobani bölgelerini izleyerek Halep’in merkezi dahil olmak üzere Rakka’nın kuzeyinden geçen bir hat.  Bu hattın Akdeniz’e açılan nihai kapısı ise Bayır Bucak Bölgesi. Bayır Bucak hariç olmak üzere PYD, ABD ve diğer koalisyon güçlerinin desteğiyle diğer bölgelerde kontrolü sağlamış durumda. Bayır Bucak’ın da tamamlanmasıyla tampon devlet tamamlanmış ve hatta faaliyete geçmiş olacak.   Şimdi resme daha geriden büyük haliyle bakalım. Kuzey Suriye’de oluşturulmaya çalışılan koridorun haritalandırılmış hali bize olayın asıl hedefini apaçık ortaya koyuyor. Buradaki nihai amaç başından sonuna kadar ‘’Güneydeki Ülke’’nin hedeflerine hizmet etmekte. Amaç yıllardır hedeflenen ‘’Büyük İsrail’’e bir adım daha yaklaşmak, bir engeli daha aşmaktır. Suriye’de yaşayan Kürtler,Araplar ve tüm etnik unsurlar şundan emin olmalıdır. Oradaki amaç İsrail’e ''dur’’ diyebilen tek ülke olan Türkiye’nin ekonomik açıdan gelişimine Kuzey Irak Petrolü’ne alternatif güzergah açmak suretiyle darbe vurmak ve bölgeyi kontrol altına alarak kullanılabilen bir Kürt  Devleti meydana getirmektir. Türkiye’nin tepkisi bu aşamada Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenleri de dahil olmak üzere bölgeye gereken lojistik desteği sağlamak olmalıdır ve yapması gereken tek şey budur. Zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da son günlerde bölge ile ilgili yaptığı açıklamalar bununla aynı çizgide.